Almanya ciddi bir seçim atmosferi yaşadı. Her ne kadar seçimlerin heyecanı sokaklarda hissedilmese bile Armin Laschet-Olaf Scholz mücadelesi kitleleri etkiledi.
Almanyalı Türk kökenliler olarak, Almanya politikasına ağrılık koyma konusunda başarılı bir deneyim gerçekleştirdik ve 48 Almanyalı Türk, Armin Laschet’in Başbakan Adaylığını destekledik.
Şimdi bu anlattıklarım “Dost Beykoz’u neden ilgilendiriyor?” diye soracak olursanız size şunu söyleyebilirim.
Beykoz takriben 15 sene önce KRV Eyaleti’nin güzel bir kenti olan Mülheim An Der Ruhr ile kardeş kent olmuştu. İlk başlarda büyük heyecanla devam eden bu kardeşlik, şimdi hem Mülheim’da, hem de Beykoz’da unutuldu. Geçtiğimiz günlerde Almanya’daydım. Almanya’da Mülheim An Der Ruhr Belediye Başkanı, Hristiyan Demokrat politikacı Marc Buchholz ile görüşme fırsatım oldu. Beykoz’a şimdiye kadar hiç gelmemiş, fakat ilgisini çeken bir bölge.
Diyeceksiniz “Beykoz bölgesinden Mülheim An Der Ruhr bölgesinde oturan var mı?”
Çok az, bunlardan biri de bendim.
Beykozluların tekrar gözlerini Almanya’ya çevirmelerinde yarar var. Türk halkının da Almanya’ya daha fazla ilgi göstermesi lazım. Türk gazete ve televizyonlarında Almanya ile ilgili haberler yok denilecek kadar azdı.
Düşünün, Angela Merkel’in 16 yıllık Başbakanlık süreci kendi isteğiyle bitiyor ve yeni başbakan hem AB’ye yön verme çabasın içinde olacak, hem de Washington ile Moskova arasında Berlin’i aynı göğüs hizasında tutmaya çalışacak.
Almanya’nın yeni Başbakanı olacak kişi, Merkel’in olduğu gibi Putin ve Biden’la aynı göğüs hizasında olacak mı, göreceğiz. Berlin’in küresel siyasetin başat güçleri olan Washington, Moskova ve Pekin ile aynı doğrultuda hareket etmesi, Avrupa Birliğinin konumu açısından da son derece önemlidir.
Ankara-Berlin hattının pek fazla ilerlemediğini görüyoruz. Almanya, Türkiye’ye çok dikkatli yaklaşıyor fakat öbür taraftan Almanya Savunma Bakanı indirekt silah ambargosunu Türkiye’ye uyguluyor. Tüm bunların yanında Almanya, Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri açısından da çok önemli bir denge görevi görmektedir. Bu açıdan Almanya’nın yeni dönemi Türkiye açısından da önemli gelişmelerin habercisi olacaktır.
