A. Raif ÖZTÜRK
  • 20/11/2023 Son günceleme: 20/11/2023 10:51
  • 2.875

Lütfen şu haberlere dikkatle bakalım:

Tarih 02.11.2023 Anadolu Ajansı:

Kastamonu’da çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılmış vaziyette atılan yeni doğmuş erkek bebeği bulan şahıs, boğulsun diye çöp poşetinin ağzının bağlı olduğunu ve bir hayat kurtardığı içinde mutluluk duyduğunu söyledi. Bir hafta içinde o çocuğun babası (17) annesi ise (16) Lise öğrencileri olduğu belirlendi.

Tarih 12 Eyl 2023  İHA ve Sondakika com:

Erzurum'da çöp konteynerinde yeni doğmuş bir bebek cesedi bulundu. 

Tarih 17.10.2023 Haberler – İHA:

İstanbul Esenyurt'da çöp konteynerine atılmış yeni doğmuş bebek cesedi bulundu.

Tarih 11.03.2020 – Takvim.com.tr:

İstanbul Avcılar'da çöp konteynerine bırakılmış yeni doğmuş bir bebek bulundu.

Tarih 21.02.2020 - Milliyet Com Tr:

İstanbul Şişli'de temizlik işçileri tarafından bulunan bebeğin çöp konteynerine bırakılma anına ait kamera görüntüleri ortaya çıktı.

Tarih 19.01.2011 – İHA:

İstanbul Çavuşbaşı. 9 aylık hamile olan Beykoz Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi 9. sınıf öğrencisi H.K. (15), bir erkek çocuk doğurarak, çöp konteynerine attı. Sorgulanan H.K., bebeğin babasının aynı okulda okuyan 16 yaşındaki C.Ş. olduğunu bildirdi.

Sadece birkaç tane örnek sunduğumuz bu tür olaylar, 10’larca değil, yüzlerce de değil, belki de binlercedir. Neredeyse artık sıradan haberler haline geldi.

Bir kuş, kedi veya köpek yavrusu bile ölse sebep olanlara tepki gösterirken, acaba niçin şu konteynırlara atılan bebeklere âşinâ olduk?

Acaba her geçen gün artan bu cinayetlerin sebeplerini, sadece polis araştırmalarına terk eder olduk? Oysa polis sadece olayın cinayet boyutuna bakar.

Sosyal boyutu, insanlık boyutu, vicdânî boyutu, hatta olayların başlama ve artarak devam etme sebepleri niçin araştırılmaz? Üstelik de bir evlât edinebilmek için, milyonlarını harcayan, uzun yıllarca evlat edinme hasretleri çeken milyonlarca eş varken!..

İşte biz bu gün bu sosyal yara hakkında yapılan ciddi araştırmaları masaya yatıracağız.

Bu can alıcı sosyal yaranın, hem başlamasının, hem de artarak devam etmesinin üç ana sebepleri var. Özetleyerek arz edeceğim:

KARMA EĞİTİM. Pedagojik açıdan çok yönlü mahzurları ve ciddi zararları olan, sosyal hayatı bozduğu için, birçok dünya devletlerinde terk edildiği halde, maalesef ülkemizdeki lâik eğitim sistemler, halen teşvik ederek sahip çıkıyorlar. Cumhuriyetin kurulmasından sonra 1924’te kabul edilen Tevhid-Tedrisat Kanunu’yla ilköğretimde (Akyüz, 2011); ardından 1926’da da ortaöğretimde karma eğitime geçilmiştir (Bkz. Güven, 2010, s. 213).

1973 Yılının CHP’si (M. Üstündağ) zamanında Türk milli eğitiminin temel ilkelerinden biri olarak benimsenmiş ve “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır” ibaresi eklenmiştir. Buluğa erme yaşlarının ardından, gençler ateş ile barut halindeyken, zorunlu olarak yan yana getirilmeleriyle, bu sosyal cinayetlere teşvikkâr bir zemin hazırlanmıştır. Üstelik de gençlerde akıl ve zihinler menfi etkilendiği için, başarı oranları İ.H.L.’lere oranla %40’lara düşmüştür. Bu oran istatistiklerle sabittir.Türkiye’de 31 bin 997 ortaokul ve lise var. Bu okulların sadece 4 bin 431’i imam hatip okulu.Yani sadece %13,8’i İ.H.L.Buna rağmenYKS’DE ilk 100’e girenlerin 57’siİ.H.L. mezunudur. Bu gerçekler de tezimizin ispatıdır. (Araştırmacı-Yazar Ersin Şafak.)

Bizzat şahidi olduğum,konumuzla ilgili bir olayı özetleyeceğim. Ta ki bu konuda akıllarda tek bir şüphe kalmasın:

“Kanka” tabir ettiğim can ciğer arkadaşımı, 30 sene kadar önce, karma okulda okuyan oğlu için âcilen veli toplantısına çağırdılar. Okul müdürütüm velilere hitaben konuşmasına, “LOGARLARIN TIKANDIĞI” şikâyeti ile başlayınca, veliler “bunun için mi bizi âcilentopladın?” diye hiddetlenirler. Müdür “hele sakin olunuz, hiddetinizbiraz sonra daha da şiddetlenecek” der ve devam eder. “Evet, logar tıkanıklıklarını şu ustalarımıza açtırdık. Ancak, logar tıkanıklıklarına sebep olan, şurada yığılı olaniç çamaşırlar ve PREZERVATİFLER olduğunu gördük. Gerçekleri bilin ve evlâtlarınıza sahip çıkın” diye itirafta bulunmuştur. Bu kişi de oğlu da canlı şâhit olarak hâlâ hayattadırlar…

Evet dostlarım, karma okullardaki gizli bebek doğumlarının ve 15-18 yaşlarındaki bu utanılacak vebalden kurtulmak için, şeytanın da vesveseleriyle ÇÖP KONTEYNIRLARINA atılan bebeklerin çığlıklarının ana sebebi, bir nebze de olsa anlaşıldı, değil mi?

Bu yürekler acısı cinayetlerden ve pedagojik başarısızlıklardan kurtulmanın tek çaresi, kesin kararlılıkla KARMA Eğitimden tamamen kurtulmaktır. Karanlıklara kızmak yerine, bir mum yakmak ve çözümlere odaklanmak ŞARTTIR. Vesselâm…

NOT: Girizgâhta, “bu can alıcı sosyal yaranın, hem başlamasının hem de artarak devam etmesinin üç ana sebepleri var” demiştik. Diğer önemli sebeplere geçmeden önce, köşe yazısı sınırlarına sadık kalma adına, sizleri bu konuda derin düşüncelerinizle baş başa bırakıp, yazımızın devamını bir sonraki yazımıza havale ediyoruz…>>>

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz