Ekrem TUNCER
  • 23/06/2022 Son günceleme: 23/06/2022 22:48
  • 4.131

Onu anlatmaya ne haddim var, nede içimdeki fırtınaları ifade edebilecek gücüm var..

Büyük İslam alimi, Müçtehid, devrimizin Müceddidi, Ehli Sünnetin sarsılmaz kalesi, Kıymetlimiz; Mahmut Efendi Hazretlerini kaybetmenin derin hüznü içerisindeyim.

Efendi Hazretlerini kendimi bildim bileli tanırım. Hayatımda önder olarak gördüğüm; iki kişiden birisiydi. Rahmetli Erbakan hocamız ve Mahmut Efendi Hazretleri benim için birer yıldızdı. Bu iki büyük insan, aynı zamanda da birbirlerine iyi birer dosttular.

Hayatımda derin izleri olan, Efendi Hazretlerine muhabbetim; çocukluğumdan beri artarak devam etmiştir. 90’lı yılların başında, daha 6-7 yaşlarındayken, Beykoz Hacı Osman Efendi Camisinde Pazar günleri İkindi namazına müteakip verdiği sohbetleri iple çekerdik.

Çoğu zaman kendisini sokağın girişinde karşılar, peşinden koşarak Camiye girerdik. Bazen de Onun yerine; Rahmetli Bayram Ali Hoca, Kemal Efendi gibi hocalarımızın geldiği de olurdu. O haftalar Efendimizi göremediğimiz için çok üzülürdük.

O bizim Manevi Önderimiz, Sultanımızdı.. İsmailağa Kur’an Kursunda yatılı Eğitim almaya başladığımda da Cuma günleri, Cuma Namazından sonra sohbetini dinleme fırsatımız olurdu. Kursta tek hoşuma giden, aile hasretime ferahlık katan onun o nurlu, huzurlu simasını görmekti. O’ na baktıkça ruhum serinlerdi. O gönlümüze genişlik verirdi.

Kurs hayatımdan sonrada Efendi Hazretlerini Özlediğimiz zamanlar; Fatih Çarşamba’daki İsmailağa Camii’ne gider, Herhangi bir vakit namazında onun elini öpebilirdik. 1996 yılında resmî olarak emekli olmuştu ama o her vakit namazına, sağlık problemi yoksa çıkardı. Bizlerde baktık ki bir vakitte göremedik, sonraki vakti beklerdik. 2000’li yıllara girdikten sonra; Efendi Hazretlerinin rahatsızlıkları artmaya başlamış ve sıklıkla çıktığı cemaate nadiren çıkmaya başlamıştı.

Sonrasında, sağlığının daha iyi olması için doktorlarının tavsiyesiyle; Beykoz, Baklacı Mahallesinde ikamet etmeye başladı. Burada olmasına rağmen; sağlık nedenlerinden Ötürü elini öpüp , duasını almak senede bir nasip olabiliyordu. Ancak; O’nun manevi gücünü hep hissediyordum. Allah’a şükürler olsun ki; 2011 yılındaki son Umresinde O’na eşlik edebildim. O kutsal topraklarda beraber olabildik. Duasını alabildik.

Bazen iç dünyamızda yaşadığımız ama kelimelerle ifade edemediğimiz  daha doğru bi ifadeyle , sözlerin kifayetsiz olduğu anlar vardır. Şu anda Öyle anlar yaşıyorum.

Efendi hazretlerini anlatabilmek, ifade edebilmek bizler için güç bir durum. O’nu kısaca şöyle tanımlayabilirim; keramet ehli talebeler yetiştiren,  sultanlar sultanı, Allah dostu, kıymetli bir zaattır.

O bizi yetim bırakarak dostuna kavuştu. Cenab-ı haktan duam ehl-i sünnetin son kalelerinden olan İsmailağa cemaatinin bundan sonraki süreçte; yek vücut kalabilmesi, birlik ve beraberlik içerisinde, İslam'a hadim ve hadimeler yetiştirmesi cihetindedir.

Vesselam..

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz