Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 25/10/2021 Son günceleme: 25/10/2021 10:53
  • 3.301

AB uzun aradan sonra "ılımlı" Türkiye raporunu açıkladı.

Türkiye’nin ekonomik krizden hızlı bir şekilde çıktığını belirten raporda ekonominin işleyişiyle ilgili ciddi endişelerin devam ettiğini de dile getirdi.

Raporun ilginç tarafı AB’ye aday statüsünde olan Sırbistan, Karadağ ve Makedonya ile adaylık başvurusunda bulunan Bosna Hersek ve Kosova’yla birlikte Türkiye değerlendiriliyor. AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’nin açıkladığı raporda, uzun bir aradan sonra göç, iklim ve güvenlik gibi konularda Türkiye hakkında olumlu görüşlere yer veriliyor. Buna karşılık demokrasi, temel haklar ve yargı gibi konularda önceki yıllarda açıklanan raporlardaki görüşler aynı şekilde dile getiriliyor.

“Türk ekonomisi pandemi öncesi seviyeye döndü”

Türkiye ekonomisinin oldukça ileri bir düzeyde olduğunu belirten rapor, hakikaten diğer aday ülkelere göre Türkiye’nin daha iyi bir konumda olduğunu ortaya çıkarıyor. Göç politikası, ekonomi, iklim gibi başlıklarda Türkiye olumlu yaklaşılan bu raporda, COVID-19 önlemleri kapsamında Türkiye’nin geniş bir takım önlemler alındığına dikkat çekiliyor. 2020’nin üçüncü çeyreğinde Türkiye’nin ekonomide eskiye yaklaştığı da belirtiliyor.

AB raporda, özellikle Merkez Bankası’nın sık sık değişen “başkanlık” konusuna da değiniyor. Buna karşılık kayıt dışı ekonominin kriz sırasında gerilediğini de vurguluyor. Raporda ilginç bir şekilde bankacılık sektörünün iyi bir sermaye yapısına sahip olduğu belirtiliyor. Salgının işgücü piyasasını olumsuz etkilediği dile getirilen raporda, Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmesi konusunda ilerleme kaydettiği de olumlu bir şekilde vurgulanıyor.

Raporda, Türkiye’nin tüketici ve halk sağlığını korumasına yönelik mevzuatlarda pozitif bir düzeye ulaştığı değerlendiriliyor. Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamında yükümlülüklerinden olumsuz olduğu iddia edilen raporda, maalesef Türkiye’nin AB’ye Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda taleplerine yer verilmiyor.

Savunma ve güvenlik konusunda PKK detayı

Doğu Akdeniz’de 2020 yılındaki gerginliğin azaldığı da vurgulanırken, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de taviz vermesini olumlu bir gelişme olarak dile getiriyor. 18 Mart 2016 yılında yapılan Göç Mutabakatı kapsamında Türkiye’nin olumlu çabaları övülüyor. Güvenlik, savunma ve dış politikada ilk defa ciddi bir şekilde AB, PKK’nın saldırılarını kınıyor. Türkiye’nin, BM, NATO ve AB tarafından liderlik edilen 9 uluslararası barış ve gözlem misyonuna katıldığı da olumlu olarak dile getiriliyor.

AB’nin yargı konusunda çekinceleri tekrarlanmış

Raporda yargı sistemi “hazırlık aşamasında” şeklinde nitelendirilerek, yolsuzlukla mücadele konusunda Türkiye’nin yeterli düzeyde hareket etmediğinden olumsuz bir şekilde vurgulanıyor. Genel olarak Türkiye raporu bundan önceki raporlara göre olumlu bir rapor. AB’nin Ankara’daki temsilciliğindeki uzmanlar tarafından kaleme alınan bu rapor, Alman Büyükelçi tarafından son şekli verildikten sonra Brüksel’e yollanıyor ve açıklanıyor. Alman Büyükelçi’nin Türkiye’ye olumlu yaklaşımı, bu rapora yansıdığı gözlemleniyor.

Yazarın Yazıları