Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri

  • 0
  • 8422
Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri
Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri
Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri
Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri
Sunay Akın’la Beykoz sohbetleri

Her ay farklı bir şair, düşünür ve edebiyatçının ağırlanacağı, birikimlerini sanatseverlerle paylaşacağı “Beykoz Sohbetleri” başladı.

Beykoz Belediyesi kültür sanat etkinlikleri kapsamındaki ilk konuk televizyon ekranlarının sevilen ismi araştırmacı, yazar, şair ve tiyatro sanatçısı Sunay Akın oldu. Sunay Akın, kendine özgü samimi sohbeti ve akıcı anlatımıyla ilçe sakinleriyle buluştu.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen geceye öğretmenler, öğrenciler, aileler, yazarlar ve sanatsever Beykozlular yoğun ilgi gösterdi. Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen, moderatörlüğünü TRT spikerlerinden Nuran Kutlubay’ın yaptığı sohbet programında Sunay Akın, yabancı gözüyle İstanbul ve Türk Osmanlı tarihini, sanatlarıyla çığır açmış sanatçıların yaşayışını,  güzel sanatlardan şiire ve edebiyata dair düşünce ve gözlemlerini ilçe sakinleriyle paylaştı.

Sunay Akın: “Edebiyat, Senfonik Enstrümanlarla Eser Yaratma Sanatıdır”

Dünyanın farklı kültürlerinden örnekler vererek, Osmanlı sanatından tablolarla karşılaştıran Sunay Akın, edebiyatın, senfonik enstrümanlarla eser yaratma sanatı anlamına geldiği ve çok etkileyici bir güç olduğunu belirtti. 1500’lü yıllara ait bir minyatür örneğini katılımcılarla paylaşarak bilgi veren Akın, “Bizim bu dünyada ne denli medeni ve kültürlü olduğumuzu yansıtan, Osmanlı kültürüdür. Bilgi, konservatif bir haldedir ve üretilen bir güçtür. Örneğin, döneminin en önemli ilim ve bilim adamlarından Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, daha o dönemde kendisinden 100 yıl sonra gelen Darwin ve Evrim teorisine, insanın anatomisini anlattığı Marifetname kitabıyla cevap vermiştir. Ayrıca 18. Yüzyılda Mehmet Münif, dünyanın en saygın ilk bilim dergisi olan ‘Mecmuayı Fünun’ adlı eseriyle bu tezi daha çıkmadan çürütmüştür ” dedi.

 Akın: “Bakmakla Görmek Aynı Şey Değil”

İnsanımızın, kültürüne yabancı bir millet olarak yaşadığını belirten Akın, ”Biz kimiz? Hangi topraklar üzerinde yaşıyoruz? Kendi kültürümüzü çok iyi bilmediğimizden, yabancı, batı hayranlığı oluşuyor. Bizi bütün dünyaya anlatacak olan bir milletin zenginliği hisse sentleri değil, hissi senetlerdedir. Bakmakla görmek aynı şey değildir. Tarihimizde Adile Sultan, kendi mal varlığını, kendinden sonrakilere bırakmıştır. Adile Sultan Sarayı, buna örnektir. 1867’da Sultan Abdülaziz gittiği yurtdışı gezisinden esinlenerek getirttiği zürafaları, daha sonra devlet adamlarına hediye etmiş bu da Osmanlı çinilerinde resmedilmiştir. Ayrıca Sultan, sanata verdiği önemden dolayı at üzerinde heykelini yaptırmıştır. Son Halife Abdülaziz’de, sarayda o anki geleneksel yaşayışı anlatan tablolara yer vermiştir” diye konuşarak, ‘İstanbul’da Bir Zürafa’ ve ‘Geyikli Park’ adlı eserine atıfta bulundu.

Müzeler, Bilginin Mabetleridir, Bir Toplumun Aydınlanma Hafızasıdır

Müzelerin bilginin mabetleri ve o toplumun aydınlanma hafızaları olduğunu belirten Akın, Göztepe’de ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta, hayalini gerçekleştirerek dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, maddi beklentiden uzak olarak yeni nesillere eskiyi tanıtmak için kurduğu, Türkiye’de türünün ilk ve tek örneği olan  ‘İstanbul Oyuncak Müzesi’nden bahsetti. Dünyada hiçbir kütüphane ve müzenin para kazanmak için kurulmadığını, müzelerin, bilginin mabetleri olduğunu belirtti. Akın, “İlk müzeciler, bilgiyi A’dan Z’ye kayıt altına alan ansiklopedistlerdir. Taküyüddin Efendi 1585’te ilk rasathaneyi kurarken, biz takip eden 400 yılda yıldızlara bakmışız. Size bilgi olarak sunulanı sorgulayarak yeni bilgiler üretin. Her düşünce orkestradaki enstrüman gibidir. Gelin, bu ülkenin değerlerine sahip çıkalım” diye konuştu.

Beykoz Demek Ahmet Mithat Ve Orhan Veli’dir

Sohbetinde Beykoz denince Ahmet Mithat Efendi ve Orhan Veli’nin ilk akla gelen isimler olduğunu belirten Akın, “Ahmet Mithat, bu toplumun kitap okuması için seferber olan, kendini feda eden bir münevverdir. Yabancılar, Paris’te Bir Türk adlı eserini, Paris’e gitmeden Beykoz’dan hayalini kurarak ancak bu denli güzel yazılabileceğini belirtiyor. Beykozspor’u da kendisi kurmuştur. Orhan Veli çocukluk yılarını Beykoz’da geçirmiştir. Orhan Veli’nin en yakın arkadaşlarından, onun ölümünü ‘Otopsi’ şiirine yansıttığı Halim Şefik’le de röportaj yaptım. O zamanın Beykoz’unu yaşadım. Kültürel miraslarımıza sahip çıkalım” çağrısında bulundu.

İlçe tarihinde iz bırakan kişiler, edebiyat, sanat olayları ve sosyal yaşama dair konuların da konuşulacağı “Beykoz Sohbetleri” her ay farklı bir konukla Beykozlularla buluşmaya devam edecek. 

Haber Merkezi
Beykoz baskette ilk 4 için umutlandı‏
Önceki Beykoz baskette ilk 4 için umutlandı‏
AK Parti Beykoz İlçe Başkanı CHP İlçe Başkanını ziyaret etti
Sonraki AK Parti Beykoz İlçe Başkanı CHP İlçe Başkanını ziyaret etti
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz