Ömer KASAP
  • 11/06/2015 Son günceleme: 11/06/2015 21:58
  • 4.437

‘Kim milyoner olmak ister’in tescillediği bir cümledir; son kararınız mı?

Yarışmacı cevabından  ne kadar emin, cevap da bir o kadar net  olursa olsun sorulan; “Son kararınız mı?”

Değil...

7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçlar kimsenin son kararı değil.

Seçmen, joker hakkını vicdanına sorarak kullanmak yerine Türkiye’nin yükselişini dehşetle izleyen Avrupalı seyirci ve alim görünümlü cahillere sormaya tercih ettiğinden, en iyi bildiği cevapta çuvallayıp tabiri caiz ise  ‘kabak’ gibi ortada kaldı.

 AK Parti dışında hiçbir siyasi parti ‘Memleket’ yönetimine talip olmak için  seçime girmedi. ‘Muhteşem üçlü’ ve ‘muhterem ünlü’nün tek başarı kriteri ‘Erdoğan’ı bitirmekti. Seçime ayrı ayrı girmiş olsalar da  ‘aynı’ gaye için çalıştılar.

Çok afedersiniz ama Türkçe de aynı anlamı ifade eden daha iyimser bir karşılığını bulamadım; sokak hayvanlarının mahallenin belirli yerlerini kendi bölgesi ilan etmesi gibi çöktüler memleketin üzerine!

 “Yiğidi öldür, hakkını ver” sözü tam da bunlar için...

‘Olmaz’ı başardılar. ‘Diyanet’in yaptırdığı camide vakit namazını eda eden vatandaşı, aynı camimin aynı vakit namazından çıkan cemaatine,  kendisine fırsat verildiğinde aynı ‘diyanet’i kapatacağını söyleyen partinin broşürünü dağıttırabildiler!

Hiç bir dünyevi karşılık beklemeden eğitim verdiği ‘Kur’an kurslarını Kobani olaylarında yakıp yağmalayanlara ‘Evet’ basan ablamız aynı ulvi ruhaniyetle sandığa gitmeden bir gece önceden keşke bir istehareye yatsaydı!

Dün ; “Hükümet PKK ile pazarlık yapıyor” ithamında bulunanlar, bugün aynı PKK’nın siyasi kimlikle makyajlanmış formatını bırakın pazarlık, ‘ortaklık’ ile  meclise taşıdılar.

AK Parti, yine bir AK Parti olmazsa olmazı olan ‘tek başına hükümet’i kuracak yeter sayısına ulaşamamış olsa da, dördüncü seçim yorgunluğuna rağmen % 41 ile birinci çıkıyor ve diğer siyasi partiler bu tabloyu kendileri için başarı sayabiliyorlar ise, ellerini vicdanlarına koyup bir düşünsünler. Kendi memleketi, baba ocağı olan Tunceli’yi diğer siyasi partiye peşkeş çeken fedakâr siyasi lider ise iki defa düşünsün! 

İlerleyen günlerde siyasi gündemimiz nasıl şekillenir inanın kestiremiyorum. Gezi olaylarında hükümete karşı zaten ‘ittifak’ın provasını yapmış bu muhteşem üçlü hükümet kurmak için neden sabırsızlanmıyor onu da anlamıyorum. Onlar değil miydi ‘memleket’ aşkıyla yanıp tutuşan? Alın size ‘memleket’!  Bir araya gelebileceğinizi söyleyin de piyasa rahatlasın. Dolar düşsün, dolarla alınan mazot çiftçiye vaat ettiğiniz fiyatlara gelsin. Halen ‘ortak’lığınız devam ediyorsa bunu yapmanız hiç de zor değil! Bunların yol arkadaşlığı buraya kadardı dostlar. Bir adım daha atamazlar.

AK Parti’nin içinde olmadığı hiç bir siyasi tablo ‘istikrar’ ve ‘güven’ teşkil etmiyor. Ne siyasi mühendislikleri var, ne matematikleri. Birinin arkasında bıraktığı kuruma bakın, diğerinin belediyeciliğine ve borçlarına. Yolda adam bırakandan hiç bahsetmiyorum bile... Memleketin vazgeçebileceğimiz küçük bir yeri olsa da demo yapsalar ve görsek. Tüm vizyonları AK Parti hükümetini yıkmak üzerineydi ve yenisini inşa edecek planları da yok. Öyle arkalarına bile bakmadan kaybolup gidecekler.

AK Parti için ikinci yarı ‘Türkiye’nin kendi kalesine golüyle başlamıştır. Kendi yükselişini izlemeye alışan bir toplum, faiz ve dövizin yükselişine seyirci kalmamalıdır.

‘Cebrail parti kursa oy vermem’ diyen muhteremin son iki yılın siyasi gündemine gönderme yaptığı tek doğru sözünün altında yatan mana gibi; kim yaparsa yapsın siyasette doğası gereği ufak yol kazaları olur ve hızlıca onarılır. AK Parti hükümetinin de hatalı politikaları olmuştur, ama hiçbir sınav sisteminde olmadığı gibi, bir yanlış tüm doğruları götürmez!  Seçme yaşının on sekize indirilmesi ile ortaya çıkan yeni seçmen kitlesinin ana organlarından olan sosyal medya ve özgürlükleriyle irintili uygulamalar doğru kurgulanmamış ya da anlatılamamış olabilir. Bu memlekette çalışan ve emeklilere yönelik yapılabilecek tüm iyileştirmelerin sadece AK Parti mühendisliğiyle mümkün ve uzun soluklu kılınabileceğini bir kez daha anlatmak gerekebilir... Türkiye’de gelişmiş bir iletişim dili kullanabilen bir muhalefet partisi olmadığından, AK Parti’nin çalışırken göremediği eksik yönlerine bu seçim sonuçları büyük ölçüde ışık tutacaktır.

Türkiye’nin 2023 finaline gidecek soruya ‘son karar’ını verdiğini düşünmüyorum. Yorgun seçmene bir kez daha düşünecek süre tanıyıp, ‘son karar’ı alacak bir final zemini hazırlanmalı.

Selam ile...

 

Yazarın Yazıları
Dahası