Nöbetçi Eczaneler
Dopplereffekt, elektronik müziğin eski dönemlerine atıfta bulunan parçalarıyla bugünün seslerini aynı düzlemde buluşturabilen bir proje. Bugün elektronik müzik sahnesinin başarılı isimlerinden biri olarak gösterilmesinin nedenlerinden biri de belki bu. 1995 yılından bu yana belirli aralıklarla da olsa aktif kalmayı başaran Detroit menşeli Dopplereffekt’in tek sabit üyesi Gerald Donald. Proje, ilk dönemlerinde robotik seslerle bezenmiş olmasıyla; bol bol Kraftwerk referansları içeren parçalarıyla biliniyordu. Yıllar içinde bu sesleri, elektronik müziğin farklı alt dallarıyla biçimlendiren Dopplereffekt, deneysel sularda gezinen eklektik parçalarıyla bir anlamda karakterini de güçlendirdi. 29 Eylül’de Red Bull Music Festival’ın dördüncü gününde Beykoz Kundura Fabrikası’nda sahne alacak Dopplereffekt, geçen sene yayımladığı son albümü ‘Cellular Automata’dan parçalar çalacak ancak elektronik müzik sahnesi için bir duayen sayılan Kraftwerk’e öykünen parçalarından da çalmasını umut ediyoruz.
Berlin’de kurulan Red Bull Academy’nin 20’nci yaşı şerefine düzenlenen bu gecede, Dopplereffekt dışında yine elektronik müzik sahnesinden önemli bir isim var: Fennesz. Sesleri üst üste bindirdiği ambient parçalarıyla çeşitli ruh hallerine sokan müzisyen, bu geceye özel olarak İstanbullu prodüktör İpek Görgün’le ortak bir performansta buluşacak. Elektronik müziğin deneysel kapısının aralanacağı bu gecede elbette başka isimler de var. Dub, hip hop ve jazzcore gibi türleri bir araya getiren Kevin Martin namı diğer The Bug, daha önce de farklı projelere imza attığı Miss Red ile sahne alacak.
Haber Merkezi