Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 17/10/2014 00:11
  • 7.835

Zaman zaman kendi kendime söylerim, “bu gözler neler gördü, bu kulaklar neler işitti” diye.

Ve şunu anladım ki, yaşınız ve tecrübeleriniz ne kadar derin olsa da hayret edeceğiniz bir şeylerle her zaman karşılaşabiliyoruz bu fani hayatta...

Son zamanlarda Beykoz’da da enteresan şeyler görmeye başladık.

Mesela; vedalaşırken “selamunaleykum” diyecek kadar İslami hassasiyetleri olan insanların sırf AK Parti’nin icraatı olduğu için Orta okullara açılan İmam Hatip Sınıflarına yönelik protestoları nasıl kutsadığını gördük.

Hatta bazılarını “baş örtüsü furuattır” diyebilecek kadar hazır ve amade görüyorum...

Konuşmaya gelince İslam’ı tekelinde gören bazı zevatların emir ve yasakları konjonktüre göre eğip-büküp kendine uydurması... Ne büyük cesaret! Ve ne ahmaklık!

Biri de “ya helallik vermezsem” diye tehdit etmiş. Gerçek mümin “ya helallik vermezsemin” hesabını yapmaz. “Ya helallik alamazsamın” hesabını yapar. Bu hesabı yapanlar insanlara ihanet edip sırtlarından hançerlemeden önce iki kere düşünür en azından!

Evet, enteresan şeyler yaşar olduk...

Hep siyasiler sporu berbat ederdi ya; Beykoz’da Başkan Çelikbilek’in buna gösterdiği özen neticesinde tam tersini yaşıyoruz. Bazı spor adamları eliyle sporun dibine kadar siyasete bulaştırıldığını görüyoruz!

Aslında en temel sorunumuz tam da bu!

Toplum olarak şikayet ettiğimiz, çoğu zaman ahlaki bulmadığımız ne kadar acayiplik varsa hepsi zaten bizim taleplerimiz sonucunda ortaya çıkan şeyler. Ondan sonra fütursuzca başta seçilmişler olmak üzere, sorumluları yerden yere vuruyoruz. Ve ne hikmetse zaman zaman aldığımız küçük insiyatifler bir süre sonra asli vazifemiz oluveriyor. Hiç üzerimize alınmasak mı ne?

Geçelim!

Spora siyaset bulaştıran spor adamları dedim ya.

Anlamışsınızdır Anadoluhisarı Kulüp Başkanı’nı kastettiğimi.

Vizyonsuluk ve çapsızlığıyla bir çuval inciri berbat edip, sonra da nasıl kıvırdığını hep birlikte gördük.

BİSK Başkanı’na Belediye Başkanımız hakkında sarfettiği iğrenç sözleri daha önce de birçok ortamda defaatle zikrettiğini de yeni öğreniyoruz.

Dost Beykoz’un bu müptezelliğe göz yummaması bazılarının hoşuna gitmemiş olabilir ama bizim duruşumuz ve tavrımız her zaman net olmuştur.

Beykoz’da yayın hayatımıza başladığımız son on iki yılda benzer çok olay yaşadık ama bu denli ahlak ve vicdan yoksununu hatırlamıyorum.

Akşam hakaret edip sabah “Belediye Başkanı bizim de başkanımız” diyebilecek kadar pişkin olanını da son on iki yılda hatırlamıyorum.

Benim bu talihsiz olayda takıldığım bir husus var. Açık konuşmak gerekirse şaşırmadım ama yine de takıldım!

Önce Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in Dost Beykoz’a duyduğu güvenden dolayı kendisine teşekkür etmek isterim. Sayın Başkan düzenlediği basın toplantısında iki hususa değinmiş aynen şu cümleleri kullanmıştı; “Başkan ben böyle bir şey söylemedim diyorsa biz buna itibar ederiz” ikinci husus ise Dost Beykoz’la ilgiliydi, “ama bu arkadaşlarımızın yalan haber yapacaklarını da düşünmüyorum. Hiç kimse onlara gidin böyle bir şey yakalayıp yazın dememiştir. ”

Beykoz yerel basını Başkan Çelikbilek’in bu açıklamalarının Kulüp Başkanıyla ilgili bölümünü görürken Dost Beykoz’la ilgili bölümü görmemeyi tercih etti. Tıpkı kulüp başkanının hakaretlerini görmek istemediği gibi. Buna şaşırmadım ama takıldığımı itiraf etmeliyim.

 İnsan olarak nelere takılmıyoruz ki! Hisar Başkanı da takıntılı bir insan belli ki. Kulüp binasını kafaya fena takmış. İlla yapacak...

Öyle ki, izin konusunda belediyenin yetkisinde olmasına rağmen, belediyeyi umursamayıp kulüp binasını Anadoluhisarı’nın göbeğine dikip üzerine oturacak kadar!

Vesselam...

Yazarın Yazıları