Çetin ÜNLÜ
  • 01/01/1970 Son günceleme: 29/11/2014 23:11
  • 8.011

Beykoz siyasetini yakından takip edenler iyi bilirler.

2002 yılında Dr. Ahmet Hulusi Batu’nun Başkanlığı’nda kurulan AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı’nda siyasete gençlik kolları ile merhaba diyen Mustafa Gürkan bu yazımın konusu olacak.

Mustafa Gürkan AK Parti geleneğine uygun bir siyasi istikrar sergiliyor. Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi. Gençlik Kolları, ana kademe ve on iki yıllık bir sürecin ardından İlçe Başkanı… Bundan sonrasını da Mevla hayır eyleye.

Ve bununla birlikte hiç seçim kaybetmemiş bir kişiden, yani Adem Sefer’den görevi devralması da ayrı bir sorumluluk. Tıpkı, Ahmet Davutoğlu’nun Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığı gibi… Bu perspektiften bakıldığı zaman, Gürkan’ın işi hayli zor…

Evet zor ama, Adem Sefer’in yanındaki ekibin Mustafa Gürkan’ında yanında olması önemli bir avantaj… Şunu ister kabul edin, ister etmeyin. AK Parti Beykoz İlçe Başkan adaylığı sürecinde Mustafa Gürkan’a yönelik Beykoz sokaklarında kulaktan kulağa dolaşan dedikoduların kısa sürede bertaraf edilmesinde, Adem Sefer’in yanındaki ekibin ciddi manada katkısı vardır. Bunu söylerken, şunu da merak ediyorum. AK Parti içinde bu kadar dedikoducu insan nasıl barınıyor?

Parti içi temayül yoklamasında teşkilatın büyük çoğunluğunun desteğini alan bir insana bile her türlü iftira atılabiliyor. Sanki Gürkan’a destek veren teşkilatın insanları hiç bir şeyi görmüyor gibi birileri onların aklıyla dalga geçiyor.

Aslında Gürkan’ın teşkilattan aldığı destek, bir manada bu işin başlamadan bittiğinin göstergesiydi.

Mustafa Gürkan’ın 12 yıllık siyasi hayatında Adem Sefer’in Başkanlığı’nda koordine ettiği stratejilerden elde edilen başarılardan söz etmeye gerek yok… Onları herkes biliyor. Bilmeyen varsa 12 yılda alınan Beykoz’daki seçim sonuçlarını incelesin.

Amma velakin, gelelim şimdi ki duruma…

29 Kasım günü yapılan kongrede 358 delegenin oy kullandığı sandıktan 309’unun oyunu alan Gürkan, AK Parti’nin 4. üncü İlçe Başkanı olarak adını Beykoz tarihine yazdırdı.

Kendisini bu anlamda tebrik ediyorum. Beykoz’a AK Partili kadrolara, seçmenlere, hayırlı olsun temennilerinde bulunurken, şu uyarıları da yapmam gerektiğini düşünüyorum.

Dalkavuklara dikkat…

Öncelikle şunu belirtmeliyim: Yaklaşık iki buçuk / üç ay önce bir siyasi tartışma ortamında buluverdim, kendimi.

Yer: Beykoz Belediye Başkanlığı önü ve Atölye kısmı

Konu: Beykoz İlçe Başkanı kim olmalı? Adı geçen Adaylar;  Mevcut Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç, Eczacı Necati Ak ve Mustafa Gürkan.

O günkü tartışmada Mustafa Gürkan kimmiş, Hanefi Dilmaç ve Necati Ak varken onun bu yolda daha çok çalışması, çok ekmek vermesi lazım, bu uşakla bu iş olmaz. Sonra ilçede herkesle kendi çıkarı, idealleri uğruna tartışma çıkarması ve partililere üstten bakması nedeniyle partide sevilmeyen birisi olduğuna dem vuranlar, kongreye bir iki hafta kaldığında süt kokusu almış kediler gibi, malum sosyal paylaşım sitelerinde Gürkan’ın yanında sırıtarak poz vermeleri, kendi profillerinin yanına Gürkan’ın fotoğraflarını etiketleyerek bir nevi onunlayız mesajı verenlere şaşırıyorum.

Bu tarz adamlar siyasete ve siyasetçiye duyulan güveni de ciddi manada zedeliyorlar. Gürkan bunlara dikkat etmelidir… Vitrin adamlarından Gürkan’a bir fayda geleceğine inanmıyorum…

Hele hele yaptıkları, paylaştıkları yorumlarda yere göğe sığdıramadıklarını görünce, gerçekten bu kadar olur deyip, artık pes diyorum.

Bu nasıl bir yaklaşım. Bu nasıl bir ciddiyetsizlik… Sanki üç ay önce ‘bundan ilçe başkanı falan olmaz diyerek kötüledikleri, irdeledikleri adam Mustafa Gürkan değildi. Vay anasını be!

Sebebi çok belli değilmi sizlercede! Daha önce adını zikrettikleri değerli parti mebsubları adaylık için kendilerini ifşa etmediklerinden ötürü bir anda ne hikmetse soluğu, ‘bununla bu iş olmaz’ dedikleri Gürkan’ın yanında aldılar.

Dalkavuğu varsa bir siyasetçinin, kendisine başka düşman aramasına gerek yok. Zira bu yola başvuracak kişi, en baştan kaybetmiştir işi. Bilirim ki onların bir fikri yoktur. Günü kurtarmanın peşindedirler. Efendileri kendilerine bulunduğu mevkilere göre bir “makam” verir, onlar da kendilerini “ADAM” zanneder, zübükzadeler.  

Yazarın Yazıları