Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'

  • 0
  • 12114
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'
Kader Gür, 'Halk desteği olan hiçbir kurum yıkılmaz'

Dost Beykoz Başyazarı ve İmtiyaz Sahibi Kader Gür, konuk olduğu KRT'de yerel basının sorunlarını anlattı.

Haber Özel adlı programda Çağlar Cilara'nın sorularını yanıtlayan Gür, 12 yıldır kesintisiz yayımlanan Dost Beykoz'dan örnekler de verdi. Basın İlan Kurumu'ndan Belediyelere, halkın yerel gazeteleri sahiplenmesinden ekonomik sorunlara kadar pek çok konuda düşünce ve çözüm önerisinin masaya yatırıldığı programda, Beykoz üzerinden örnekler de verildi. Programda, tam bağımsız bir yerel gazetenin ancak halk desteğiyle mümkün olabileceğini anlatan Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, "Ben Beykoz'da bunu hep söylüyorum: 'Kardeşim, gel sen bu gazeteyi 1 lira verip al, gazete senin olsun!' diyorum. Arkasında halk desteği olan hiçbir kurumun ise kolayca yıkılacağına, birilerine mahkûm olacağına inanmıyorum!" şeklinde konuştu.

Basın İlan Kurumu çifte standarttan vazgeçmeli

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde adayları ve seçim sürecini değerlendirmek için ekrana çıkan Kader Gür, bu kez de KRT'de yerel medya sorunlarını anlattı. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerde gazetecilik yapabilmenin zorluklarından bahseden Gür, buna karşın Anadolu'daki kentlerde durumun daha kolay olduğunu söyledi. Başbakanlığa bağlı olarak çalışan Basın İlan Kurumu'nun büyükşehirlerde yerel basın için adeta zorluk çıkardığını anlatan Kader Gür, şunları söyledi:

"Yerel basını büyük şehirlerde devlet kabullenmiş değil. Neden diye soracak olursanız Basın İlan Kurumu İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde şartları çok ağırlaştırmış. Basın İlan Kurumu büyükşehirlerde yerel basını farklı bir mevzuata tabi tutuyor. Mesela 12 tane eleman çalıştırma zorunluluğu getiriyor. Günde 5 bin tiraj istiyor yerel gazeteden... İstanbul'da bunu yerel gazete olarak yapmak mümkün değil. 12 tane eleman çalıştıracaksınız, günde 5 bin tiraj yapacaksınız... Bu olanaksız bir iş... Ama Anadolu'da bu durum biraz farklı… Orada 3 tane eleman zorunluluğu var ve günlük 500 tiraj istiyor. Baskıyı da yine Anadolu'da önemsemiyor. Basın İlan Kurumu Anadolu'da ofset baskıyı kabul ediyor ancak büyükşehirde web baskı istiyor. bu ise ekonomik anlamda ciddi bir maliyet daha yaratıyor."

Gazete çıkarmak için üye zorunluluğu olmalı

Yaklaşık 12 yıldır kesintisiz bir şekilde yayımlanan Dost Beykoz'un ilçedeki konumundan da bahseden Kader Gür, 'eli kalem tutan herkesin' gazete çıkarıyor olmasını eleştirdi. Yerel bir gazete çıkarabilmenin, tıpkı bir işyeri kuruyormuş gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye olmaktan geçmesi gerektiğine inandığını söyleyen Kader Gür, şöyle dedi:

Bir adaydan beş bin lira alan gazete çıkartıyor

"Seçim döneminde bir adaydan 5 bin lira alan gazete çıkarıyor. İstanbul Anadolu Yakası Gazeteciler Cemiyeti gibi sivil toplum kuruluşlarının önemi de bu noktada ortaya çıkıyor. Aslında Basın İlan Kurumu da bu gibi kurumlarla görüş alışverişi içine girebilir. Nasıl bir işyeri açılmak istendiğinde İstanbul Ticaret Odası'na ya da Esnaf Odası'na kayıt zorunluluğu getiriliyor, benzer bir uygulama basın için de geçerli olabilir. Yerel basın olabilmek ve o sektörde faaliyet gösterebilmek için bu sivil toplum örgütlerinin bir tanesine kriterlerine uygun olacak bir şekilde üye olma zorunluluğu getirilebilinir. Örneğin Anadolu Yakası Gazeteciler Cemiyeti'nde böylesi kriterler var: 2 yıl kesintisiz gazete yayımlanması şart koşuluyor. Siyah beyazın yanı sıra renkli de belirli bir sayıda gazete basmanız gerekiyor. Aynı zamanda Anadolu Yakası Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin de bir üyesi."

Gerektiğinde Beykoz Belediyesi’ne en ağır eleştirileri yaparız

Beykoz'da yerel basının işleyişi konusunda izleyicileri bilgilendiren açıklamalar da yapan Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in zaman zaman gazetecilerle bir araya gelerek, fikir alış verişi yaptığını kaydetti. Beykoz'da düzenli olarak basım ve dağıtım yapan tek gazetenin Dost Beykoz olduğunu dile getiren Gür, zaman zaman Beykoz Belediyesi'ne ağır eleştiriler içeren yazı ve haberlere de gazete yer verdiklerini belirtti. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in eleştirel yaklaşımlarda son derece ılımlı olduğunun altını çizen Kader Gür, eksikleri dile getirmenin yerel basının bir ödevi olduğunu ve Başkan Çelikbilek'in de 'kişiselleştirmeden uzakta' kurumsal eleştirilere her zaman açık olan bir yönetim sergilediğini anlattı. Tüm bu gerçeklere rağmen, yerel basına halkın sahip çıkması ve onu para verip satın almasının çok önemli bir iş olacağını vurgulayan Gür, bu şekilde olduğunda gerek Belediyelere gerekse sermaye sahiplerine karşı yerel basının daha cesur adımlar atabileceğini savundu. Beykoz Halkına zaman zaman Dost Beykoz'a sahip çıkmaları yönünde çağrı yaptığını da anlatan Kader Gür, program yapımcı ve sunucusu Çağlar Cilara'nın "Yerel bir basın bağımsız olmak için ne yapmalıdır" sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:

Halk yerel gazeteleri sahiplenmeli

"Yerel gazeteden ekonomik bir getiri sağlayabilmek için bunu ücretli satmanız gerekiyor. Ancak İstanbul'daki hiçbir yerel gazete ücretli satılmıyor. Bundan sonra da satılması çok zor çünkü halkımız bunu artık bedava almaya alışmış. Halkımızda bir 'yerel basın kültürü' oluşmamış. İstanbul'da şu anda 1000'e yakın yerel gazete var. İstanbul'da yalnızca Avcılar ve Küçükçekmece gibi İstanbul dışında değerlendirilen yerlerde gazeteler Basın İlan Kurumu'ndan yararlanabiliyor. Bu noktada şunu söylemek gerekir ki, İstanbul'da yayın yapan 1000 gazete içerisinden belki birkaç tanesi Basın İlan Kurumu'nun ilanlarından yararlanabilmektedir.

Ulusal basın merkezin kontrolünde

Yerel basının büyükşehirlerde Basın İlan Kurumu'ndan yararlanamıyor olmasının altında yatan en önemli nedenin ise ben şahsen 'siyasi' olduğunu düşünüyorum. Yani bana göre merkezi yönetim ulusal basını kendi kontrolüne almış, yerel basını da yerel yönetimlere bırakmış. Burada en büyük görev halkımıza düşüyor. Ben Beykoz'da bunu hep söylüyorum: Biz 15 günde bir çıkıyoruz ve fiyatımıza 1 lira desek, Beykozlu vatandaş ayda 2 lira vermiş olacak. Yaşadığın bölgedeki bir gazete için ayda 2 lira vermek Beykozluyu çok da rahatsız etmemeli. Halk bu şekilde davranabilse, yerel gazeteler de bir şeylere mecbur bırakılmaktan kurtulabilir. Halk adına daha da objektif haberler yapabilir. Ancak halkın sahiplenmediği bir noktada başkaca bir çıkış yolu da yokmuş gibi duruyor. Ben Beykoz'da bunu hep söylüyorum: 'Kardeşim, gel sen bu gazeteyi 1 lira verip al, gazete senin olsun!' diyorum. Arkasında halk desteği olan hiçbir kurumun ise kolayca yıkılacağına, birilerine mahkûm olacağına inanmıyorum! Eğer çözümse en doğru yolun bu olduğunu düşünüyorum. Yerel basın demokrasinin temeledir. Asla bir korkusu yoktur."

Haber Merkezi

Beykoz Belediyesi’nin beyefendisi
Önceki Beykoz Belediyesi’nin beyefendisi
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz