Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 16/01/2015 23:11
  • 5.786

Charlie Hebdo dergisine düzenlenen eylem ve öldürülen 12 kişi için karalar bağlayacak değilim. Irkçı ve İslam Değerlerine karşı pervasız saldırılar konusunda oldukça kabarık bir sicili bulunan derginin bunu “özgürlük” şemsiyesi altında savunması ise pespayelik.

Özgürlük kavramı aslında karşınızdakinin özgürlük alanını kapsar. Bunun ilerisi tecavüzdür, ihlaldir, suçtur! Eğer siz özgürlük kılıfı altında ırkçılık yaparsanız, medeniyetleri ve onların kutsal sembollerini aşağılarsanız; Fransa’da olduğu gibi birileri de çıkar hesap sorma özgürlüğünü alabildiğine kullanır!

Yani; rüzgâr ekerseniz fırtına biçmeniz kaçınılmazdır.

Çok basit bir ölçü vereyim size; ashabı Hz. Peygamber Efendimize hitap ederken söze “anam babam sana feda olsun Ya Resulallah” diye başlardı. O’na böyle derin ve sınırsız bir muhabbetle bağlıydılar. O’nu böyle büyük bir aşkla seviyorlardı. Ve ne mutlu onlara ki hep Hz. Peygamber’in yanı başındaydılar.

Bu gün dünya üzerinde 1,6 milyar Müslüman var ve ülkemizin de neredeyse tamamı Müslüman. Hiç görmediği halde “anam, babam sana feda olsun Ya Resulallah” diyen, gözünü kırpmadan O’nun için canını verecek, ona biat etmiş milyonlarca insanımız var. Hamdolsun bu millet çocuklarını ve sonraki nesillerini de bu ahlak üzere yetiştiriyor.

Hal böyleyken; Cumhuriyet, Sözcü ve Yurt Gazetelerinin Fransız Charlie Hebdo Dergisi’nde yer alan aşağılık karikatürleri alıntılayıp yayınlaması, onlar üzerinden Müslüman Türk toplumunu ve İslam Dinini aşağılaması asla kabul edilemez.

Batı, batıl dinini her şeyin üzerinde tutarken; dolaylı yollarla Haçlı zihniyetini dünyanın her yerinde Müslüman kanı akıtarak devam ettirirken, % 99’u Müslüman olan ülkemdeki bazı aşağılık kuklaların onlara hizmet etmesine bu millet daha fazla seyirci kalmaz. Müminler sabırlı olduğu kadar konu Allah (CC) ve Resulü (SAV) olduğu zaman asla tavizkar ve teslimiyetçi değildir. Ve bu alçakça saldırıyı sadece “buğz” ederek geçiştirmez! Sancağı düşürmez!

Diğer taraftan tek kutsalları sözde hocaları olan, kin ve nefretleri imanlarının önüne geçmiş malum yapının gazete ve gazetecilerinin Hz. Peygamber’e yapılan bu alçak saldırıya seyirci kalması, hatta bunu sözde basın özgürlüğü olarak kabul ettirme gayreti, Hz. Peygamber’in kamyonete bindirilmesi senaryosunun masum bir hata olmadığını ortaya koymaktadır.

Bu ülkede yaşayan milyonlarca Müslüman’ın AK Parti Hükümeti’nden beklentisi, Hz. Peygamber’e ve İslam’a yapılacak her türlü saygısızlığın sert şekilde cezalandırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmesidir.

İslam dininin kaynağı barış ve sevgidir. Şefkat, rahmet, barış, sevgivefa, sabır ve tevazu gibi olağanüstü erdemler ve niceleri Hz. Peygamber Efendimizin nurudur. Ve bu nur O’na iman eden müminlerin sonsuza kadar yüreklerini ve ruhlarını besleyecektir.

“Biz peygamberler ana-baba bir kardeş gibiyiz” diyen Hz. Peygamber âlemlere rahmet olarak gönderildiği halde büyük bir tevazu ve vefa örneği olduğunu, “Hz. Âdem ile başlayan peygamberler binasının eksik kalan bir tuğlasıyım” cümleleriyle bir kez daha göstermiştir.

O’nu (SAV) ve yüce dinimiz İslam’ı daha iyi idrak edebilmeniz için her okuduğumda beni titreten ve gözyaşlarına boğan Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi’ni yüreğinizle okumanızı ve bunu sık sık yapmanızı tavsiye ederim.

Zira insanlık tarihinin ilk Evrensel Beyannamesi tam olarak O’nun (SAV) veda hutbesidir.

Anam, babam, her şeyim sana feda olsun Ya Resulallah

 

Yazarın Yazıları