Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü

  • 0
  • 43219
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü
Beykoz'dan Edirne'ye bir günlük köprü

Beykoz Belediyesi tarafından Ramazan Ayı'na mahsus düzenlenen 'Edirne Gezisi'ne Dost Beykoz da katıldı ve yaşanılanları kaleme aldı.

İlk olarak geçtiğimiz yıl hayata geçen 'Edirne Gezileri'ni bu yıl da devam ettiren Beykoz Belediyesi, Ramazan ayında 30 gün boyunca Beykozluları Edirne'ye taşıyacak. Sabahın erken saatlerinde yollara düşen Beykozlular, Edirne'de Selimiye Cami'ni Eski (Ulu) Cami'ni ve Üç Şerefeli Cami'ni ziyaret ederek, manevi mutluluğunu katlayarak artıracak. Dost Beykoz, Beykoz Belediyesi'nin 3 otobüsle gerçekleştirdiği geziye katıldı ve olağanüstü güzellikteki görüntüleri, heyecanla fotoğrafladı. İşte Beykoz Belediyesi'nin sponsorluğundaki 1 günlük Edirne yolculuğunun hikâyesi...

'Edirne yolcuları hareket ediyor'

Sabahın erken saatlerinden itibaren Beykoz Belediye Meydanı'na gelen Edirne yolcuları, otobüslerdeki yerlerini almaya başlıyor. Bu sırada Beykoz Çankırılılar Dernek Başkanı Bilal Karabacak'a rast geliyoruz. Bilal Bey de Edirne yolcuları arasında yer alıyor. Ancak yer almakla da kalmıyor; otobüsteki hemen herkesle tek tek ilgilenmeye başlıyor. Yolculuk boyunca da hiç tanımadığı insanlarla tanışarak hem dernek çalışmaları hakkında bilgi veriyor hem de Beykoz'a dair fikir alış-verişinde bulunuyor.

Otobüsler hareket etmeden önce Dost Beykoz olarak, otobüste bulunan yolcuları aşağıya davet ediyoruz. Rahat hareket edemeyecek ve zorlanacak olanlar affını istiyor ve otobüste kalıyor. İnebilenler iniyor ve otobüs önünde bir 'İşte Yolculuk Başlıyor' fotoğrafı çekiniyoruz. Herkes tekrar otobüse dönüyor ve yerlerine geçiyor. Saat 09.30 gibi otobüsler hareket ediyor ve 3 otobüs de arka arkaya ilerlemeye başlıyor. Büyük bir trafik yok İstanbul'da... İstanbulluların yavaş yavaş ili terk etmeye başladığını ve ülkenin diğer illerine gittiğini anlıyoruz. Edirne yolunda ilerlerken İkitelli civarında trafik bir ara duraklıyor. Sonrasında açılıyor ve rahatlıyoruz.

'İlk mola Metro Turizm'in tesislerinde'

Otobüsler arka arkaya sabit bir hızla Edirne'ye doğru ilerlerken, Dost Beykoz okuyarak yolculuğu keyifli bir hale getiren Beykozluları görüyoruz. Oruçlu olan anne ve babaları gibi oruç tutan çocuklar da var. Pencereden dışarıyı izliyorlar. Çorlu'ya gelindiğinde ise kaptan, mola veriyor. Metro Turizm'in Çorlu Tesisleri'nde otobüsten bir kısım yolcu iniyor ve etrafı geziyor, bir kısmı ise otobüste beklemeyi tercih ediyor.

'Edirne'de ilk durak: Selimiye Cami'

Otobüsler, Edirne'deki Selimiye Cami'nin önüne geldiğinde, herkes rahat bir nefes alıyor. Otobüsten aşağıya heyecanla inen Beykozlular, burada kendilerini karşılayan rehberleri takip ederek, Selimiye Cami'ne geliyorlar. Genç yaştaki rehberlerden birisi doğma büyüme Edirneli olduğunu söylüyor. Selimiye Cami ile ilgili bildiklerini de Cami Avlusu'nda anlatmaya başlıyor. Dost Beykoz ise bu görkemli yapıyı fotoğraflamanın mutluluğunu yaşıyor:

Selimiye Cami'nin Osmanlı Padişahı II. Selim tarafından Mimar Sinan'a yaptırdığı biliniyor. Koca Mimar Sinan'ın 'ustalık eserim' dediği Selimiye Cami, Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından birisi olarak kabul ediliyor. 28 Haziran 2011 Salı günü Paris'te yapılan UNESCO toplantısında Edirne Selimiye Cami ve Külliyesi 'Dünya Mirası Listesi'ne girerken, bu sırada Drina Köprüsü'nden sonra bir Osmanlı eseri daha ikinci kez UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmiş oluyor.

'Beykozlular, öğle namazını Selimiye'de kılıyor'

Öğle ezanının okunmasıyla birlikte, kadın ve erkek tüm Beykozlular, Selimiye Cami'nin içine giriyor. Cami'nin ön tarafında erkekler namaz kılarken, arka tarafında ise Beykozlu Kadınlar 'kıyamda' duruyor. Kubbesi 8 sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulan Selimiye Cami, filayaklarına 6 metre genişliğinde kemerlerle bağlı ve görkemli bir şekilde Beykozluları ağırlıyor. Öğle namazının ardından yeniden Selimiye Cami Avlusu'na gelen Beykozlular, burada Cami'nin eski İmamları'ndan birisiyle karşılaşıyor ve hep birlikte dûa etmeye başlıyor.

Dost Beykoz, Selimiye Cami'ni dört bir yandan ve ayrı açılardan fotoğraflarken, Külliye'nin ve cami etrafındaki düzeneğin de görüntüsünü hafızaya alıyor. Selimiye Cami Avlusu'nda bulunan tezgâhlar, adeta bir panayırı andırıyor. Edirne çinilerinden oluşan hediyelik eşyalar, özellikle Edirne Halkı tarafından buraya gelen konukların beğenisine sunuluyor. Caminin hemen dışında bulunan Selimiye Arastası'nda turistik eşyalar satılıyor ve Osmanlı'da Kırklareli'deki Hızırbey Külliyesi gibi Selimiye Külliyesi'nin de görünümünü zenginleştiriyor. Yine Selimiye Cami'nin etrafında bulunan parklarda, güvercinlere yem satan Edirneliler, ilginç bir görüntü oluşturuyor.

'Selimiye'den sonra ikinci durak: Eski Cami'

Beykozlular, Selimiye Cami'nin ardından yürüme mesafesindeki ve 150-200 metre ilerisinde bulunan Ulu Cami'ne ve orijinal adıyla Eski Cami'ne geliyorlar. Konyalı Haci Alaaddin'in mimarlığında 1403 yılında inşasına başlanan Cami'nin 11 yıl sonra tamamlandığı biliniyor. Ayrıca Osmanlı Padişahları'ndan II. Ahmet ve II. Mustafa'ya da Eski Cami'nde 'kılıç kuşanma törenleri' yapıldığı tarih kitaplarında yer alıyor.

Cami içerisine gelen Beykozluların ilk olarak dikkatini filayaklarda bulunan Arapça sözcükler çekiyor. Allah ve Hazreti Muhammed'in adlarının yazılı olduğu duvarlarda ayrıca 4 Halife'nin ve Sahabelerin isimleri de bulunuyor. Cami içerisinde bir köşede ise 'yeşil tel örgülü' bir bölüm dikkat çekiyor. Edirneli rehber, burasının, savaş zamanları Padişahların namaz kıldıkları 'özel yerler' olduğunu söylüyor. Beykozlular, burada da hem 'şükür namazı' kılıyor hem de bol bol dûa ediyor. Ayrıca Cami içerisindeki bir köşede, duvara gömülü duran bir siyah taş, Beykozlular tarafından ziyaret ediliyor. Rivayete göre Kâbe’den getirildiğine inanılan bu taş, mihrabın hemen sağında bulunuyor. Beykozluların Edirneli rehberi altında dinledikleri kürsünün ise II. Murat döneminde Cami'ye gelerek vaaz ettiği söylenen Hacı Bektaşi Veli'ye ve anısına duyulan saygı nedeniyle, hiçbir imam tarafından kullanılmıyor.

'Üç Şerefeli Cami ve Kesikbaş Baba'

Eski Cami'nin ardından yine yürüme mesafesinde olan ve yaklaşık 250 metre ilerisinde duran Üç Şerefeli Cami'ne doğru hareket ediliyor. 15. yüzyılda yapıldığına inanılan Cami'nin Mimarı'nın Koca Mimar Sinan'ın ustası Müslihiddin Ağa olduğu biliniyor. Adını içerisinde bulunan 'üç şerefeli' camiden alan yapı, görkemli ve büyük bir mermerden kapısıyla dikkat çekiyor. Üç Şerefeli Cami'nin içerisinde asılı duran 'deve yumurtası' ise Edirneli rehberin anlattığına göre, Cami'yi sineklerden, haşerelerden ve böceklerden koruyor. Gerçekten de Cami içerisinde tek bir sineğin bile bulunmadığını fark eden Beykozlular ise bu duruma oldukça şaşırıyor.

İçeride ibadetini gerçekleştiren; 2 rekât namaz kılan ve dûa eden Beykozlular, dönüş yolunda 'Kesikbaş Baba Türbesi'ne de uğruyor ve burada da dûa ediyor. Yine Edirneli rehberin verdiği bilgiye göre, savaş zamanında kellesi kopunca eline alarak Edirne'ye dönen bir zat, yine kendisini tanıyan bir kişinin "Hayırdır, böyle kelle koltukta?" demesinin ardından aynı yerde can veriyor.

'Dönüş yolculuğu başlıyor'

Ziyaretlerini tamamlayan ve Edirne'den Kavala Kurabiyesi alarak, iftar sonrası evde çay eşliğinde yemeyi planlayan Beykozlular, gelen otobüslerle birlikte yola koyuluyor. Dönüş yolculuğu sırasında yine namaz için yarım saatlik mola verilirken, trafiğin de açık olması dolayısıyla saat 19.45 sularında Beykoz'a geliyor. Kendileri için Beykoz Belediyesi'nin İç Avlusu'nda hazırlık yapan Belediye görevlileri, Edirne yolcularının gelişiyle birlikte sofrayı hazırlamaya başlıyor.

Akşam saat 20.48 itibariyle Beykoz semalarında ezan okunurken, Beykozlular oruçlarını hurma ve zeytinle açmaya başlıyor. Çorba, tavuklu pilav, salata ve tulumba tatlısından oluşan iftar menüsünü afiyetle yiyen Beykozlular, yemek sonunda genç bir hatibe dua ederken eşlik ediyor. Duaların ardından yine Beykoz Belediyesi'nin görevlilerin hazırladığı çay ikramını kabul eden Beykozlular, güzel ve manevi yönden zengin bir günü geçirmiş olmanın huzuruyla evlerine doğru hareket ediyor.

Dost Beykoz / Özel Haber

Suudi Arabistan'a Neden Kız(a)mıyoruz?
Önceki Suudi Arabistan'a Neden Kız(a)mıyoruz?
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz